ZAMANDA YOLCULUK
Zamanda Yolculuk
Zamanda Yolculuk
Bu defa başkaydı. Ansızın gelen son mesaj canını bir hayli yakmıştı. Başa sarıp sarıp defalarca okudu. Neden bunu yapıyordu? Beraber geçirdikleri güzel günlerin hiç mi hatırı yoktu? Nasıl böyle acımasız olabiliyordu?
Bu mesajın ardından, Mehtap , bir süre yalnız kalmak istedi. Arkadaşları ve ailesi onu teselli etmek için uğraşmış olsalar da o kimseyle konuşmak istemedi. Sadece eski sevgilisinin mesajlarını başa sarıp sarıp okuyor ve fotoğraflarına defalarca bakıyordu. Onunla yeniden bir araya gelmek için bir şans daha istesede eski sevgilisi ona cevap vermiyordu. Onun için artık önemli olmadığını anlaması çok acı vericiydi.
Günler geçtikçe, Mehtap, hayata karşı ilgisini kaybetti. İşine, okuluna, hobilerine odaklanamıyordu. Sürekli ağlıyor, uyuyor, yemek yemiyordu. Kendine bakmıyor, sağlığını ihmal ediyordu. Bu durumdan kurtulmak için bir psikologa gitmeyi düşündü ama bunu yapacak cesareti bulamadı. Kendini değersiz ve yalnız hissediyordu.
Bir gün Mehtap, eski sevgilisinin sosyal medya hesabına bakmak istedi ve gördükleri onun için bardağı taşıran son damla olmuştu. Bu kadarına dayanamayacağını anladı. Eski sevgilisine son bir mesaj yazdı. Bu mesajda ona olan sevgisini, özlemini, pişmanlığını ve kırgınlığını anlattı. Sonra da telefonunu kapattı ve evden çıktı.
Zamanda Yolculuk
Mehtap, kendine zarar vermek üzereyken, bir mucize oldu. Bir sokak kedisi onun yanına geldi ve onu yalamaya başladı. Kedi çok sevimli ve dostçaydı. Genç kadın, kediye baktı ve gülümsedi. Kedi ona sanki bir şeyler söylemek istermiş gibi bakıyordu. Genç kadın, kediyi sevdi ve onunla konuşmaya başladı.
Kedi, kendini boşlukta hisseden Mehtap’a hayatın güzelliklerini hatırlattı. Ona eşlik etti, onu korudu, onu eğlendirdi, onu mutlu etti. Mehtap, kediyi sahiplendi ve ona bir isim verdi: Umut. Umut sayesinde kendini boşlukta hissetmekten kurtuldu. Hayata yeniden bağlandı ve kendine güveni geldi.
Bu duygularla baş etmek için, kendine yeni bir hedef belirledi. Bu ilişkinin onun hayatında bıraktığı izleri silmek ve kendini yeniden inşa etmek istiyordu. Bu yüzden, uzun zamandır ertelediği hayallerini gerçekleştirmeye karar verdi. Bir yandan çalışmaya devam ederken, bir yandan da yeni hobiler edindi, yeni yerler keşfetti, yeni insanlarla tanıştı. Kendini geliştirmek ve mutlu olmak için çabaladı.
Zamanda Yolculuk
Zamanla, eski sevgilisine duyduğu öfke ve üzüntü azalmaya başladı. Onun hayatında artık önemli bir yeri olmadığını fark etti. Kendine yeni bir sayfa açtığını ve bu sayfada onun için yer olmadığını anladı.
Bir gün, tesadüfen eski sevgilisiyle karşılaştı. Onu gördüğünde, kalbinin hızlı çarpmasını bekliyordu, ama öyle olmadı. Ona bakarken, sadece eski bir tanıdık gibi hissetti. Aralarında eskiden var olan bağın artık kopmuş olduğunu gördü. Onunla konuşurken, ona karşı hiçbir kırgınlık veya pişmanlık duymadığını fark etti. Sadece merak ettiği şeyler vardı: Onun hayatında neler olduğu, nasıl hissettiği, ne yapmak istediği… Ama bunları soracak kadar da ilgilenmediğini anladı. Sadece kibarlık gereği selam verip sohbet etti. Sonra vedalaşıp ayrıldılar. O giderken, arkasından bakmadı bile. Çünkü biliyordu ki, onun hayatında artık hiçbir rolü yoktu.
Sonunda tüm kötü günler geride kalmıştı. Mehtap uzun zamandan sonra ilk defa kendini huzurlu hissediyordu. Hayatında yeni bir sayfa açmıştı. Artık eskisi gibi korku ve endişe duymuyordu. Kendine güveni yerine gelmişti.
Yeni işi, yeni arkadaşları, yeni hayalleri vardı. Yeni işinde çok başarılı olmuştu. Kariyerinde yükselmişti. Patronu ve meslektaşları onu çok seviyordu. Yeni arkadaşları ise onunla aynı zevklere sahipti. Birlikte sinemaya, tiyatroya, konserlere gidiyorlardı. Mehtap onlara çok güveniyordu. Her sabah güne gülümseyerek başlıyordu. Her akşam da mutlu bir şekilde uyuyordu. Mehtap için artık her şey yolundaydı.
Bu paragrafı okuyan herkes Mehtap’ın ne kadar şanslı olduğunu düşünebilir. Ama aslında Mehtap’ın hayatı hiç de göründüğü gibi değildi. Yeni işi, yeni arkadaşları, yeni hayalleri hepsi birer yalandı. Mehtap aslında bir casustu. Ve bu casusluk görevi için kendine yeni bir kimlik yaratmıştı. Yeni işinde çok başarılı olmasının sebebi patronunun bilgisayarına sızmasıydı. Kariyerinde yükselmesinin sebebi ise patronunun rakiplerine sattığı sırlardı. Patronu ve meslektaşları onu çok sevmesinin sebebi ise onun tatlı dilli ve sempatik olmasıydı. Ama aslında Mehtap onlara hiç güvenmiyordu.
Zamanda Yolculuk
Mehtap, casusluk yapmak için seçilmişti. Küçüklüğünden beri, zekası, cesareti ve çevikliğiyle dikkat çekiyordu. Casusluk okuluna girdiğinde, en zorlu eğitimleri bile başarıyla tamamladı. Gizli silahlar, dövüş sanatları, dil bilgisi, şifre çözme ve daha birçok konuda uzmanlaştı. Ama en çok sevdiği şey, korku yaratmaktı. Hedeflerine yaklaşırken, onları korkutmak için her türlü yöntemi kullanırdı. Bazen bir hayalet gibi ortaya çıkardı, bazen de bir kedi gibi sessizce sızardı. Korku, onun en büyük silahıydı. Ve bu silahı kullanmaktan asla çekinmezdi. Ayrıca, küçük bir zehirli iğne taşırdı. Bu iğneyle, hedeflerini kolayca etkisiz hale getirebilirdi. Bu da onun ikinci büyük silahıydı.
Mehtap’ın hayatı sıradan bir kızınkinden çok farklıydı. O, gizemli bir güce sahipti. Bu güç sayesinde zamanı kontrol edebiliyor, istediği an geçmişe ya da geleceğe gidebiliyordu. Ama bu güç onun için bir nimet değil, bir belaydı. Çünkü onun peşinde kötü niyetli insanlar vardı. Onlar, Mehtap’ın gücünü ele geçirmek ve dünyayı değiştirmek istiyorlardı. Mehtap, bu insanlardan kaçmak için sürekli yer değiştiriyor, kimliğini saklıyordu. Ama yalnızlıktan da çok sıkılıyordu.
Bir gün, kendisi gibi zaman yolcusu olan bir çocukla tanıştı. Bu çocuk, Mehtap’a yardım etmek istediğini söyledi. Ama Mehtap, ona güvenebilir miydi? Yoksa o da onun gücünü çalmak için mi gelmişti? Mehtap, bu çocukla birlikte yeni bir maceraya atıldı. Ama bu macera, onun hayatını tamamen değiştirecekti. Bu macerada onlara katılan bir de kedi vardı. Bu kedi, aslında zaman yolculuğunu keşfeden bir bilim adamının dönüşüme uğramış haliydi. Aslında Mehtap bu kediyle daha önce de karşılaşmıştı. Ve bu kedinin bir bilimadamı oluşu Mehtap’a şaşkınlık yaşatsa da şuan bunu sorgulayacak vakti yoktu.
Kedi, Mehtap ve çocuğu zaman makinesine götürdü. Zaman makinesi, aslında bir kum saati şeklindeydi. Kedi, kum saatinin içindeki kumun, zamanda yolculuk etmeyi sağlayan özel bir madde olduğunu söyledi. Kedi, Mehtap ve çocuğa, zamanda yolculuk etmenin çok tehlikeli olduğunu ve geçmişi veya geleceği değiştirmemeleri gerektiğini tekrar tekrar uyardı. Ama Mehtap ve çocuk, meraklarına yenik düştüler ve kedi uyurken kum saatini ters çevirdiler. Böylece, kendilerini Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş döneminde buldular.
Mehtap ve çocuk, Osmanlı tarihine tanık olmaktan çok heyecanlandılar. Ama kısa süre sonra, kendilerini büyük bir belanın içinde buldular. Osmanlı ordusuyla karşılaşan Mehtap ve çocuk, casus oldukları şüphesiyle yakalandılar. Osmanlı padişahı Osman Gazi, onları sorgulamak üzere sarayına götürdü. Mehtap ve çocuk, kendilerini kurtarmak için ne yapacaklarını bilemediler. Kedi ise, onları aramak için zaman makinesiyle peşlerinden geldi. Ama kedi de sarayın bahçesindeki bir köpeğin saldırısına uğradı. Kedi, köpekten kaçarken sarayın duvarına çarptı ve bayıldı.
Mehtap ve çocuk, Osman Gazi’nin karşısına çıkarıldılar. Osman Gazi, onlara kim olduklarını ve nereden geldiklerini sordu. Mehtap ve çocuk, gerçeği söyleyemedikleri için yalan söylediler. Ama Osman Gazi, onların yalan söylediğini anladı ve onları idam etmeye karar verdi.
Mehtap ve çocuk, Osman Gazi’nin kararını duyunca çok korktular ve pişman oldular. Tam o sırada, kedi kendine geldi ve sarayın içine girdi. Kedi, Mehtap ve çocuğu gördü ve onlara doğru koştu. Kedi, onların yanına gelince zaman makinesini ters çevirdi ve onları oradan aldı. Mehtap ve çocuk, kendilerini tekrar kendi zamanlarına dönmüş buldular.
Zamanda Yolculuk
Mehtap, zamanda yolculuk serüveninden sonra tekrar casusluğa kaldığı yerden devam etti. Ama bu sefer, çok daha zorlu bir görevle karşı karşıyaydı. Bir terör örgütünün liderini yakalamak için onunla yakınlaşması gerekiyordu. Mehtap, terör örgütünün liderinin güvenini kazanmak için ona aşık rolü yaptı. Ama zamanla, gerçekten ona aşık olmaya başladı. Bu durum, Mehtap’ın görevini yapmasını zorlaştırdı.
Mehtap, terör örgütünün liderinin planlarını öğrenmeye çalıştı. Onunla birlikte gittiği bir sığınakta, bir bomba yapımı gördü. Bombanın hedefinin, Mehtap’ın çalıştığı istihbarat teşkilatının merkezi olduğunu anladı. Mehtap, bunu engellemek için harekete geçti. Bombayı etkisiz hale getirmeye çalışırken, terör örgütünün lideri onu yakaladı. Onun bir casus olduğunu anladı ve ona silah doğrulttu.
Mehtap, hayatının en zor anını yaşıyordu. Karşısındaki adam, hem sevdiği hem de nefret ettiği kişiydi. Onunla konuşmaya çalıştı ama nafileydi. Terör örgütünün lideri, onu vurmak üzereyken, bir mucize oldu. Mehtap’ın yanında taşıdığı zaman makinesi devreye girdi. Mehtap, kendini başka bir zamanda buldu.
Mehtap, kendini Fransız Devrimi sırasında buldu. Etrafında isyancılar, askerler, kan ve ateş vardı. Mehtap, ne yapacağını şaşırdı. Tam o sırada, yanına bir adam geldi. Adamın yüzü tanıdık geldi. Mehtap, onun terör örgütünün liderine çok benzediğini fark etti. Ama bu adam, ondan çok farklıydı. Bu adam, bir devrimciydi.
Adam, Mehtap’a yardım etti ve onu güvenli bir yere götürdü. Mehtap, adama kim olduğunu ve neden burada olduğunu anlattı. Adam, ona inandı ve ona yardım etmeye söz verdi. Adamın adı Maximilien Robespierre’di.
Mehtap ve Robespierre, zamanla birbirlerine aşık oldular. Mehtap, Robespierre’in ideallerine saygı duydu ve onun yanında devrime katıldı. Robespierre ise, Mehtap’ın cesaretine ve zekasına hayrandı ve onu korumak için elinden geleni yaptı.
Ama bu aşk, uzun sürmedi. Robespierre, devrimin ilerlemesi için giderek daha acımasız ve baskıcı yöntemlere başvurdu. Bu durum, Mehtap’ın vicdanını sızlattı. Mehtap, Robespierre’in yaptıklarını onaylamadığını ve ondan ayrılmak istediğini söyledi. Robespierre, bunu kabul etmedi ve onu vazgeçirmeye çalıştı. Ama Mehtap, kararlıydı. Ona son bir veda öpücüğü verdi ve zaman makinesini ters çevirdi.
Mehtap, kendini tekrar kendi zamanına dönmüş buldu. Ama bu sefer, yalnız değildi. Yanında, Robespierre’in hamile bıraktığı bir çocuk vardı. Mehtap, çocuğuna Robespierre’in adını verdi ve onu sevgiyle büyüttü.
Zamanda Yolculuk
[…] Yemek Hikaye Zamanda Yolculuk Aşk Sadece Anlıktır Aksa […]