Mutluluk Arayışı
Merhaba dostlar nasılsıniz. Şu acı dolu hayatta kim mutlu olmaz ki? Öz benliğimiz de hepimiz mutlu olmayı hak ediyoruz ve mutlu olmaya doğru giden yolda çabalıyor çalışıyor ve motivasyon sağlamaya çalışıyoruz. Ama böyle bir yol var mı? Yani mutluluğa giden bir yol diye bir sey var mı? Pek sanmıyorum. Çünkü mutlu olmak belirli bir noktada değil hayatın içindeki ufak ufak noktacıklar belli belirsiz küçük anlardan ibarettir mutluluk. Biraz daha açalım bu mevzuyu. Hayat genel olarak kötü stresli kaygı ve pişmanlıklar yaşanan rahatsız edici durum ve olaylar ile geçer. Hayatın büyük çoğunluğu ne yazık ki böyledir. Bu bir yönden güzeldir. Nasıl ne demek istiyorsun dediğinizi duyar gibiyim 🙂 kötü olayların ve durumların sıklığı güzel olayların keyif verici anların azlığı hayatı bildiğin tolere ediyor nötrlüyor. Kötü olmadan iyi de olmaz. İyinin bir anlamı kalmaz. Hep iyi hep güzel belli bir zaman sonra sıkar. İnsan kendine dert arar sorun arar çözülebilecek sorunlar yapacak bir şeyler arar. Hersey en iyi en mükemmel en güzel olduğu zaman ortada ne bir sorun nede çözülecek birsey kalır ve bu da sıkar. Hayat bir boğuşma bir kavga bir savaş alanıdır. Amaçlarımızı ve hedeflerimizi de hayatın bu kör kütük sıkıntılar çıkarması bize acı vermesinden ortaya çıkarırız. Sonu yine hüsran olsa bile. Yani sonu yine hüzün ve hayatın sonu yine ölüm gibi kötü bir son olsa bile çabalamaya ve savaşmaya devam ederiz. İşte bu bizi güçlü yapan etmen. Acıyı hissetmek iyi biseydir. Eğer şuan hâlâ acı hissediyorsan bu hâlâ hayatta olduğunu gösterir. Ve birşeyler yapmalısın demektir. En büyük fikirler en zor zamanlarda çıkar. Teknolojinin gelişmesi bile bu nedenden ötürü. Bir sıkıntın bir sorunun var yeni bir icat çıkarıp yeni bir üretime geçiyorsun ve bu yenilik seni bir nebze olsun rahatlatıyor işini görmene bir nebzede olsa yardımı dokunuyor. Ama mutluluğu bulmanın yolu ne bir amaçta nede bir hedefte. İstediğiniz bir iş yer durum veya farklı maddesel birsey var diyelim. Ona ulaştığınızda sizin için hersey biticek mı yani? Pek sanmıyorum. Eğer mutluluğu bir amaca yada hedefe bağladıysanız emin olun mutluluğa asla ulaşamayacaksınız. En zengininde En fakirinde derdi var. Dertleri başka ama sonuç olarak dertleri sıkıntıları kaygıları ve bunlardan doğan stresleri var. Siz mutluluk için koşul olarak hedefinizi önünüzde tutarsanız sadece kendinizi bu şey için koşullandırmış olursunuz. Halbuki mutluluk bir yer değil küçük bir çok yer
Yani kısaca anı yaşamak anın içindeki güzellikleri sevinç ve coşkuları yakalamak aslı mutluluktur. Mutluluk bir hedef değil hayatın içindeki ufak bölümlerdir. Ve bu yüzden anda kal anı yaşa.
Oğuzhan Paltaoğlu